İçindekiler
Bazı terimler arasındaki farkı ilk bakışta anlamak her zaman kolay değildir. Ne de olsa, pek çok insanın zihninde şüphe uyandıracak kadar benzer olan Portekizce dili, konuşanlar için bile ebedi bir bilinmezdir. Ratify ve rectify fiillerinin durumu budur: kelimeleri birbirinden ayıran sadece bir harf varken, onları karıştırmaktan nasıl kaçınılır?
Ratificar ve rectificar terimleri paronimler olarak kabul edilir, yani yazım ve telaffuz bakımından benzer, ancak farklı anlamlara sahip kelimeler. Portekizce'de bunlardan çok var, ancak bugün iki fiil arasındaki farkı özellikle keşfedeceksiniz, böylece bir cümlenin bileşimi sırasında birini seçerken asla hata yapmayacaksınız.
Ayrıca bakınız: Burçlar: Temmuz ayında her burcun ne kadar şanslı olduğunu öğreninOnaylamak veya düzeltmek: terimler arasındaki fark
Düzeltmek, hizalamak, düzenlemek, düzeltmek gibi anlamlara ve hatta damıtılmış sıvıları saflaştırmak, bir tür elektrik akımını diğerine dönüştürmek, eğriliği ölçmek gibi bazı beklenmedik anlamlara sahip olabilirken, onaylamak onaylamak, kanıtlamak, doğrulamak ve teyit etmek anlamına gelir.
Her ikisi de fiildir, yani zamanda yer alan bir eylemi ifade eden kelimelerdir. Bu nedenle, ya nominal versiyonda (gerund, participle, infinitive) ya da çekimli versiyonda çeşitli formlar alabilirler. Bu formlar hala sayıya, gönderene, mesajın alıcısına, kipe (indicative, subjunctive, imperative) ve zamana (past, present and future) göre değişir.
Ayrıca bakınız: Lise diploması gerektirmeyen 9 iyi maaşlı işBu nedenle, bu terimler farklı şekillerde yazılabilir ve konuşulabilir ve düzeltme veya onaylama isimleri gibi farklı sınıflardan kelimeler türetebilir. Yine de, çekimli biçimler kökenleriyle aynı anlamları taşır ve türetilmiş olanlar ortaya çıktıkları bağlamla yakın bir anlam bağına sahiptir.
Düzeltme
Rectify, Latince "rectus" kelimesinden gelmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi, bu kelime çeşitli anlamlara gelebilir:
- Bir şeyi düz bir çizgiye koymak, hizalamak;
- Doğru, düzelt;
- Oluştur, ayarla;
- Bir sıvıyı saflaştırın;
- Alternatif akımı doğru akıma çevirin;
- Eğrisel bir yayın uzunluğunu belirleyin.
Fiil farklı şekillerde kullanılabilir, bazı örneklere göz atın:
- Yazarın kitabındaki bazı hususları düzeltmesi gerekiyordu (Doğru);
- John, üretim ekibiyle (Align) tüm noktaları düzeltti;
- Burada en çok rektifiye edilen içecek viskidir (saflaştırılmış sıvı).
Onaylamak
Ortaçağ Latincesinden gelen ratify kelimesi, onaylamak, doğrulamak, kanıtlamak, desteklemek ve yeniden onaylamak anlamlarına gelir. Kullanım örneklerine bakınız:
- Belge üzerindeki imzamı onaylamam gerekiyordu (Authenticate);
- Bu bilgileri onaylayın ve amirinize götürün (Onaylayın);
- Louise güvenli bir planı takip etme ihtiyacını binlerce kez onaylamıştır (Reaffirm).
Anonimleştirilmiş kelimeler
Yukarıda görüldüğü gibi, grafik ve fonetik olarak çok benzer olmalarına rağmen, ratify ve rectify aynı şey değildir. Bunun nedeni, terimlerin eşanlamlı olmaktan ziyade paronimler olmasıdır. Yani: kelimeler biçimsel olarak benzerdir, ancak benzer anlamlara sahip olmaları gerekmez. İşte bazı örnekler:
- Ölçmek/Elde Etmek: ölçmek değerlendirmek, yargılamak anlamına gelir; elde etmek ise bir şeyi elde etmek anlamına gelir.
- İki ayda bir/Bimonthly: iki ayda bir, aynı ay içinde iki kez gerçekleşen bir şeydir; iki ayda bir, her iki ayda bir gerçekleşen bir şeydir.
- Pantolon/Bond: pantolon bir giysidir; bond ise bir garanti, bir rehindir.
- Hücre/Seyer: hücre, mahkumların, rahibelerin veya rahiplerin kalması için kullanılan küçük bir odadır; eyer ise bir atın koşum takımıdır.
- Delatar/Dilatar: delatar bir şeyi veya birini kınamaktır; dilatar genişletmek, uzatmaktır.
- Ertelemek/Farklılaştırmak: ertelemek bir talebi yerine getirmek anlamına gelir; ertelemek farklılaştırmak, ayrıştırmak anlamına gelir.
- Selamlama/Uzunluk: selamlama bir selamlamadır; uzunluk ise uzatma, mesafedir.
- Cerration/Sawing: cerration sis, buğu ile aynıdır; sawing ise kesme ve biçme eylemidir.
- Döşeme/Döşeme: döşemek bir şeyin üzerine dolgu koymaktır; haşlamak ise kızartmak anlamına gelir.
- Dalmak/Çıkmak: dalmak, dalmak anlamına gelir; çıkmak ise yüzeye çıkmak demektir.